Uzmanlar, tuz tadı olmayan ancak içerdiği sodyumla günlük tuz ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan yiyeceklerdeki “gizli tuz” miktarına karşı uyarıda bulundu.
İzmir Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muammer Karadeniz, sadece sofra tuzunun kısıtlanmasının, tuz alımının kontrolünü sağlamadığını söyledi. Aşırı tuz tüketiminin birçok sağlık sorununa neden olduğunu kaydeden Karadeniz, “Tuzun aşırı şekilde tüketilmesi yüksek tansiyon, kalp krizi, inme ve diğer kalp ile ilgili hastalıklara yol açabilir. Sorunun görünmeyen ve dikkat edilmeyen tarafı tuzun aynı zamanda salata soslarında ve soda, işlenmiş tavuk ürünleri gibi gıdalarda da bulunmasıdır. Biz, hastalara beslenmede günlük bir çay kaşığı kadar tuz (6 gram) alımını öneriyoruz” dedi.
ÜRÜN İÇERİKLERİNİ İNCELEYİN
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muammer Karadeniz, dondurulmuş gıda alırken veya uzun süre saklanmış gıdaları alırken içerisindeki tuz miktarları konusunda dikkatli olmamız gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir. Türk toplumu günde yaklaşık 19 gram tuz tüketiyor. Yani ortalamanın 3 katından daha fazla. Bu durum hastalık oranının 3 kat artması demek. Aşırı tuz tüketimi nedeniyle aile bireyleri içerisinde kalp damar ile diyabet hastaları ve çocuklar küçük yaşlarda riske maruz kalmaktadır.”
BU GIDALAR TUZ İÇERİYOR
Doç. Dr. Muammer Karadeniz, tüketilmesi konusunda dikkatli olunması gereken gıdaları şu şekilde sıraladı: ’’İçerisinde gizli tuz olan ürünler soya sosu, hamburger, bisküvi, simit, salata sosları, patates kızartması, pizza, bütün fastfoodlar, sosis, pastırma, peynir, ekmek, çörek, poğaça, konserve fasulye, konserve dolma, konserveli besinler, işlenmiş kümes hayvanı eti, işlenmiş etlerin ve şarküteri ürünlerin tümü ile salam ve çedar peyniri şeklinde sıralanabilir’’ dedi.