Emekli hakim albay Zeki Üçok’un da sanıkları arasında yer aldığı “Sahte çürük raporu” davasına Yargıtay’ın bozma ilamının ardından yeniden görülmesine başlandı. Yargılandıkları davanın “kumpas” ürünü olduğunu belirten Üçok, “Yargıtay’ın davayı usulden bozması gerekmektedir. Bu nedenle Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasın” dedi.
Emekli hakim Albay Zeki Üçok’un da sanıkları arasında yer aldığı “Sahte çürük raporu” davasının yeniden görülmesine başlandı. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Ahmet Zeki Üçok’un da aralarında bulunduğu 10 tutuksuz sanık hazır bulundu.
Duruşmada söz alan sanık avukatları Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasını istediklerini söylediler.
Söz alan sanıklarda Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasını talep ederken, davanın bir numaralı sanığı Ahmet Zeki Üçok, mahkemeden Yargıtay’ın bozma kararına uyulmamasını istedi.
“MAHKEMELERDE ‘SAYIN’ KELİMESİNİ KULLANAMIYORDUM”
Yargıtay’ın davayı esastan değil usul yönünden bozması gerektiğini dile getiren Üçok, beyanlarına, “Uzun zamandır mahkemelerde hakim ve savcılara sayın diye hitap edemiyordum. Çünkü bu hakim savcıların bir yapı yani Fethullahçı Terör Örgütü üyesi olduklarından mahkemelerde bu ifadeyi kullanmıyordum. Ancak sizlere sayın mahkeme, sayın savcılık diyebiliyorum” ifadeleri ile başladı.
“HAKKIMIZDA AÇILAN DAVALAR BİR KUMPAS ÜRÜNÜYDÜ”
Daha önce yargılandıkları davanın kumpas ürünü olduğuna vurgu yapan Üçok, “Ben FETÖ’nün, TSK içerisindeki yapılanmasına ilişkin iddianame hazırladığım için bu örgütle aramda husumet oluştu. Hakkımda 1054 yıla kadar hapis istemleri talep edildi. Toplamda 4 yıl 10 ay tutuklu kaldım. Bugün bu davaları açan ve bizi yargılayan hakim ve savcılar ile neredeyse tüm kolluk görevlileri görevden atılmış durumda. Hakkımda iddianame hazırlayan savcı Hikmet Usta hakkında FETÖ üyeliğinden müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı, yargılayan hakimlerden Birol Bilen hakkında da dava açıldı. Yine bizi yargılayan mahkeme davanın başkanı Metin Özçelik ise zaten tutuklu durumda. Yine bu davanın savcısı Celal Kara ise firari konumda. Hakkımızda açılan davalar bir kumpas ürünüydü” diye konuştu.
“YARGITAY’IN BOZMA İLAMINA UYULMASIN”
Terör örgütü mensubu militanlar tarafından yargılandığını belirten Üçok, “Bunların verdiği kararlar yok hükmünde olmalıydı. Yargıtay kararı usulden bozulmalıydı. Kararın, genel kurula giderek esas yerine usulden bozulması için Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasın. Dosya genel kurula gönderilsin” dedi.
Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Esat Faruk Benli, dosyanın ve Yargıtay’ın bozma ilamının kapsamlı olduğunu bu konuda görüşlerini açıklamak üzere süre talep ettiğini belirtti.
Mahkeme dosyayı inceleyerek görüşünü açıklaması için süre vererek duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2010 yılında hazırlanan iddianamede aralarında Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un da bulunduğu 17 sanık hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli yağma, nitelikli dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, kamu görevini kötüye kullanmak, fuhuş için aracılık ve yer temin etme” suçlarından dava açılmıştı.
Eski Özel Yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yaklaşık 2,5 yıl süren yargılama sonunda Ahmet Zeki Üçok, ‘örgüt üyesi olmak’, ‘yağmaya teşebbüs ve dolandırıcılık’ suçundan 9 yıl 7 ay hapis ile cezalandırılmıştı.
Sanıklardan Murat Tugay Tepe’ye “örgüt kurmak ve yönetmek’ , ‘yağma’, ‘yağmaya teşebbüs’ gibi suçlardan 142 yıl 11 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, diğer sanıklar hakkında da çeşitli hapis cezaları öngörmüştü.
Eski özel yetkili mahkemenin verdiği karar, Yargıtay 6’ıncı Ceza Dairesince sanıkların suç örgütü kurduklarına dair inandırıcı ve hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştu.