Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, anne sütünün bebekler için doğadaki en değerli besin olduğunu belirtti.
Anne sütü ile beslenen çocukların bağışıklık sisteminin daha güçlü olduğunu belirten Gebze Medical Park Hastanelerinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, şu bilgiler verdi.
“Kimine göre zorlu, kimine göre keyifli geçen haftaların ardından, dünyanın en güzel mucizesi bebeğiniz artık elinizde ve sizinle beraber büyümeye hazır yardımlarınızı beklemekte. Emzirme döneminde beslenmeniz bebeğinizin gelecekteki sağlığı ve anne sütü verimliliği için çok önemli. Bu dönemde salgılanan süt, annenin aldığı besinlerin bir ürünüdür. Dolayısıyla bebeğin sağlıklı beslenebilmesi ve gelişebilmesi için, annenin yediklerine dikkat etmesi gerekir. Değişik besin gruplarından beslenmeye ve öğün aralarında sağlıklı atıştırmalar yapmaya özen göstermelisiniz”.
Doğum sonrası kilo verme hızı ve zamanının aslında gebelik süresince alınan kiloyla ilgili olduğunu belirten Küçük, “Emzirme döneminde kilo verme sizin için sorun olmaması için gebelik döneminde aşırı kilo almamalısınız ve bunun için hamilelik döneminden itibaren beslenme düzeninize dikkat etmelisiniz. Dikkat etmenize rağmen kilo artışınız mevcutsa korkmayın! Hamilelik sonrasında kilo verimi bazı kurallara uyulduğunda çok kolaydır. Bebeğini iyi emzirmek, onun sağlığını korumak ve bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak bu dönemde annenin önceliklerini de değiştirir. Beslenme düzeninde yapılacak ufak tefek farklılıklar emzirme döneminde de kilo verilmesini sağlayacaktır. Emzirme döneminde vücut yaklaşık olarak normalden 500 kalori daha fazla tüketir. Bu durumda emziren annenin sağlıksız bir şekilde kilo vermemesi gerekir. İlk 4 ayda aylık 0,5-1 kg zayıflama normaldir. Anne çok şişmansa, ayda 2 kg kayıp da gözlenebilir. Unutmayınız; hızlı kilo kaybı için yapılan düşük kalorili diyetler annenin süt verimini olumsuz yönden etkiler. Özellikle karbonhidrat ve proteinden fakir beslenme sütünüzün azalmasına sebep olabilir” dedi.
Anne sütünün doğadaki en değerli besin olduğuna dikkat çeken Küçük, “Sadece anne sütü ile beslenen çocukların bağışıklık sistemi daha güçlü olur ve bu sayede birçok hastalığa karşı korunurlar. Anne sırf bu sebep için bile olsa, kilo vermek uğruna sütünü tehlikeye atmamalıdır. Emzirme döneminde, her gün yaklaşık 7 -8 çay bardağı, yani 700- 800 ml süt salgılanır. Bunun için harcanan kalori ise, her gün için 500 kalori civarındadır. Bu kalori kaybı, 45 dakikalık bir koşuya, 45 dakikalık bisiklet sürmeye veya 45 dakikalık tenis oynamaya eşdeğerdir. Bu sebeple emzirirken dengeli beslenen ve yeterli sıvı alan anne, eğer doğumu normal kabul edilen sınırlardaki kilo kazanımı ile bitirdiyse, 6 ay sonunda doğumda aldığı ve süt üretmek üzere depoladığı fazla kilolardan kurtulur” dedi.
küçük, emzirme döneminde beslenme düzeni hakkında şunları kaydetti:
“* Dost bakteriler olan probiyotikler, bağırsak florasını olumlu yönde etkileyerek anne ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir ve her türlü sindirim problemini engeller. Probiyotik kalitesi yüksek anne sütü ile beslenen bebeğin hem sindirim sistemi, hem beyin gelişimi, hem de sinir sistemi gelişiminde fayda sağlanmış olur. Kefir, yoğurt, ayran ve probiyotik takviyelerin tüketimi ihmal edilmemelidir.
* Omega 3 tüketimi, anne sütünün kalitesini arttırarak bebeğin beyin, göz ve sinir sistemi gelişimini destekler, annenin kalp ve damar sağlığının korunmasında olumlu katkı sağlar. Yağlı balıklar, ceviz, badem, kuru fasulye, nohut, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzeler omega 3 kaynaklarıdır.
* Emziren annenin kemik sağlığı için kalsiyumun yeterli alınması çok önemlidir. Kadınlardaki osteoporoz riski unutulmamalıdır. Bu yüzden günlük beslenmelerinde kalsiyum yönünden zengin süt, yoğurt, kefire yer verilmelidir.
* Süt; protein, karbonhidrat ve kalsiyum açısından ideal dengeye sahiptir ve emzirme döneminde süt tüketmeye özen göstermeniz gerekir. Gaz yaparsa, laktozsuz sütleri veya sindirim farklılığı açısından keçi sütünü tercih edilebilirsiniz.
* B12 vitamini süt verimliliği için önemlidir. En iyi kaynakları ise, yağsız kırmızı et gibi et ve et ürünleri, balık ve yumurtadır. B vitamini tüketimi de yeterli miktarda olmalıdır. Bunun için de tam buğday, bulgur ve kuru baklagiller, yulaf tercih edilebilir.
* Kokusu yoğun bazı besinler soğan, sarımsak, brokoli, kabak, karnabahar, acı baharatlar veya kuru baklagiller, anne sütünün tadını değiştirebilir. Bu durum bazı bebeklerde huzursuzluk (gaz oluşturması, emmeyi reddetme gibi) yaratırken, bazıları hiç fark etmeyebilir. Bebeğinizde ciddi birtakım huzursuzluklar gelişirse, bu tür besinler ya daha az sıklıkla tüketilmeli ya da hiç tüketilmemelidir.
* Demir eksikliğiniz varsa, pekmez veya kuru üzüm yanında C vitamini içeren bir taze meyve yiyebilirsiniz. Ya da yine demir kaynağı olan yumurta ve et, nohut, yeşil mercimek yediğinizde portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan ya da bol limonlu mevsim salata gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyveler ile birlikte tüketmelisiniz.
* Folik asit gebelik döneminde olduğu kadar, emzirme döneminde de önemli olduğundan yeşil yapraklı sebzeleri sık tüketin.
* Meyvelerin doğal şekeri yeterli olacağından kompostolar şekersiz hazırlanmalıdır. Yemek aralarında ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları, az şekerli limonata ve komposto içilerek sıvı alımı arttırılabilir.
* Yeterli düzeyde anne sütü üretimi için yeterli miktarda sıvı almaya özen gösterilmelidir. Günde en az 8-12 bardak sıvı alınması gereklidir”.